15 Temmuz 2008 Salı

DUSOD Sanat Kampı 2008 02-12 Temmuz Dönemi Kursiyerleri Gazeteye Haber Yaptı

Yerel Gazete ÇÖKERTME’ye tam bir sayfa haber hazırladı kampçılarımız. 10 Temmuz 2008 Perşembe günü yayınlanan gazetenin 9. sayfası DUSOD tarafından hazırlandı. Hayli renkli bir açıdan oluşan haberler ve haberleri hazırlayanlar:

- DUSOD Kampı Öğrencileri Tavşan Adasındaydı – DUSOD
- Gençlerin Gözüyle Bodrum’da Ne Var Ne Yok / Dila, Yağmur, Gözde
- Viyanalı Kardeşlerden Uluslar arası Eğitim Notları / Aylin ve Timur Külür
- Arkeolog Tiyatrocu: Arzu Kireççi / Günışığı Akgün, Ömer DİDİN, Yusuf SÖĞÜTLÜ


Arzu Suriçi Kireççi ile yapılan söyleşinin kısaltılarak basılmış halini altta bulabilirsiniz.

Arkeolog Tiyatrocu: Arzu Kireççi

Klasik arkeoloji eğitimi almasına rağmen tiyatro sevgisi sahnelere çekti Arzu Kireççi’yi. Şimdilerde, profesyonel oyunculuğunun yanı sıra sinema, dizi, ve reklam oyunculuğu da yapan Kireççi’nin bugünlere gelmesi hiç de kolay olmadı.

Söyleşi: Günışığı Akgün / Ömer DİDİN / Yusuf SÖĞÜTLÜ

DUSOD Kampının tiyatro eğitmenlerinden Arzu Kireççi, hem klasik arkeoloji mezunu bir arkeolog, hem de tiyatroyu tiyatronun içinde öğrenmiş bir oyuncu. Ama bu günlere gelmesi bir cümleyle anlatılacak kadar kolay olmamış. İyi bir tiyatrocu olmak için ailesi dahil bir çok şeyle mücadele etmek zorunda kalan Arzu Kireççi şimdilerde, profesyonel tiyatro oyunculuğunun yanı sıra sinema, dizi ve reklam oyunculuğu da yapıyor.

Arzu Kireççi, DUSOD Kampının küçük muhabirlerinin sorularını ÇÖKERTME Gazetesi için yanıtladı.

Günışığı- Niçin tiyatro, tiyatroya nasıl başladınız?

A. Kireççi- Kişiliğime uygundu yani statik işleri yapmayı hiçbir zaman sevmedim. Her zaman
harekeli ve farklı şeyler yapmayı sevdim. Tiyatroda da hareket vardı. Hayattan bir sürü karakter vardı canlandırabileceğim. O yüzden de tiyatro… 1990 yılında Klasik Arkeoloji bölümünü kazanıp Ankara’ya gittim. Klasik bir hikayedir ama ailem oyuncu olmama izin vermiyordu. O yüzden Ankara’ya okula gitmem büyük bir olanak sağladı bana. Özgürce tiyatroyla ilgilendim, oyunculuk yaptım bir yandan da okulumu bitirdim. Şimdi arkeolog bir oyuncuyum.

Ömer- Eğitimli bir Tiyatrocu musunuz? Tiyatro eğitimini nerede aldınız?

A. Kireççi- Birebir okulundan mezun olmadım ama arkeoloji okurken çeşitli tiyatro grupları
Belediye tiyatro kurslar, dans hocaları benim okulum olmuştu. Okullu olmadığım için çok çalıştım çooook..

Yusuf- Tiyatro hayatınızda ne tür güçlüklerle karşılaştınız? Bu zorlukları nasıl aştınız?

A. Kireççi- Tiyatro yaparken zaman diye bir kavram yoktur. Zamansızlık diye bir şey vardır. Bu zamansızlıkta hayatınızı bir düzene sokmak mümkün değildir. Zor olan kısmı buydu ama eğlenceli kısmı da buydu. O yüzden bu zorluğu aşmam kolay oldu. Bir de çok sevdim tiyatroyu…

Günışığı- Bugüne kadar hangi tiyatro oyunlarında, filmlerde, dizi ve reklamlarda rol aldınız? Hangi karakterleri canlandırdınız?

A. Kireççi- Açıkçası bugüne kadar bilinmiş tiyatro oyunlarında oynamadım. Hep yeni yazılmıştı benim oynadım oyunlar. Bu bir şans mıydı bilmiyorum ama bana göre şanstı, yeni olmayı seviyorum o yüzden. Yalnız Nazım Hikmet’in hayatını anlatan şiirleriyle anlatan bir oyunda oynamıştım. Nazım’ın şiirleri yeni değildi ama ben her sahneye çıktığımda farklı ve yeniymiş gibi oynuyordum. Profesyonel olarak komedi oyunlarında daha çok oynadım. Fars, vodvil tarzı oyunlardı. 2000 yılında İstanbul’a geldiğimde televizyonla tanıştım. İlk dizim “Yalnız Kalpler”di. Gururla söylüyorum Cem Yılmaz’ın “Hokkabaz” filminde Sabahat karakterini canlandırdım. Yirmiye yakın da reklamım var.


Ömer- Çocuk oyunlarında rol aldığınızı biliyoruz. Çocuk oyunlarında oynamayı seviyor musunuz?

A. Kireççi- Evet, onlar benim için ayrı bir dünya. Benim oynadığım çocuk oyunları birebir çocuklarla oynandığı için onların dünyalarına oyuncu olarak girdim, bu da keyifli yanıydı işin.

Yusuf- En çok hangi tür oyunlarda oynamayı seviyorsunuz?

A. Kireççi- Seçim yapamam, dediğim gibi tiyatro renki bir dünya.

Hiç yorum yok:

LİLA DÜŞLER TİYATROSU

LİLA DÜŞLER TİYATROSU